Racon - Amatör Ruhlu Profesyoneller
Onlar kendilerini “Racon, amatör ruhlu profesyonel müzisyenlerden oluşan bir müzik grubudur” diye tanımlıyor. Ben ise kasım ayının son haftalarında, yeni yeni soğumaya başlayan bir İzmir gecesinde onları tanıdım. İçerden gelen müzik sesi, karşılaşacağım manzarayı özetliyor gibiydi. Seksendört grubunun Karagözlüm şarkısını çalarlarken tanıdığım ardından daha önce hiçbir yerde duymadığım Gökhan Türkmen’in Kalbim şarkısına yaptıkları cover'la (ki bu cover çalışmasını sadece Racon’dan dinleyebilirsiniz) beni ilk günden kendilerine hayran bırakan, o günden bugüne de sıkı takipçisi olduğum Racon grubu karşınızda.
Not: Racon’un okunuşu hakkında sıklıkla sorular geliyor, yazıldığı gibi okuyoruz arkadaşlar, “bu işin raconu bu” dediğimiz gibi. Bizim Racon’umuz da bu yazıda.
Racon’u biraz tanıyabilir miyiz? Grubun ve isminizin hikâyesi nedir?
Alpcan Aralpcan (A.A/ Bas&Geri Vokal): Racon kurulmaya meylettiği zamanlarda kalabalık bir arkadaş grubuyduk. O dönemde bu arkadaş grubunda çeşitli problemler ve hoş olmayan davranışlar yaşanıyordu. Bu davranışlara Enes, Görkem ve ben(Alp) “bu racona uygun değil tarzında konuşuyorduk. Bunun üzerine o arkadaş topluluğundan küçüle küçüle kalan arkadaş grubundan bir müzik gurubu ortaya çıkardık ve bunun adı Racon oldu. Tanışma hikâyemize gelecek olursak Enes'le o dönem birbirimizi isim olarak biliyorduk. Deniz diye bir arkadaşımız bana bir solistten bahsediyordu, ona da bir basçıdan bahsediyormuş. Aynı okulda olmamız sebebiyle her gün okulun tuvaletinde karşılaşıyorduk ve en sonunda tanıştık. (Gülüşmeler). İlk zamanlarda Alman bir davulcumuz olmuştu ancak oluşan iletişim problemleri nedeniyle ayrıldık. Onun üzerine birkaç davulcu arkadaşımızla devam etmeyi denedik ama onlarla da yollarımızı ayırmak durumunda kaldık. O dönem Görkem ile tanıştık ancak klavye meselesini her türlü çözeriz önce davulcuyu oturtalım çocuğu boşuna yormayalım derken Görkem klavyeye dâhil oldu ve Görkem’i yorduk sonrasında davulcu durumunu tekrar çözmeye çalışırken İlhan ile karşılaştık ve davulda yolumuza İlhan dâhil oldu. Zaman içerisinde ayrılan üyeler neticesinde grup dağılma sürecine girdi. Sonrasında gitarda Mustafa aramıza katıldı.
Enes Cebeci (E.C/ Vokal): Mustafa ilk görüşte aşktır! (Gülüşmeler) Bu süreçte Görkem bu piyasada olmak istemediğini açıkladı aramızdan ayrıldı. Görkem’in gruptan ayrılması üzerine grupta kalan boşluk sonrası eski gitaristimiz Bartu’yu tekrar gruba alma kararı aldık. Şu andaki kadroyu oluşturduk ama Görkem gruptan ayrılmış olmasına rağmen hala bizim yanımızda ve en büyük destekçimizdir. Ayrılsa da sahnelerimizde birlikte çaldığımız da oluyor ve olacaktır.
Görkem Nail Aydın (G.K.A/ Klavye): Şu an olduğu gibi.
Sanırım Racon öğrencilerden oluşan bir grup. Üniversite ve bölümlerinizi öğrenebilir miyiz?
A.A: Ege Üniversitesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü.
E.C: Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü.
İlhan Beyazay (İ.B/ Davul): Ege Üniversitesi Sinema Bölümü.
Mustafa Tavukcu (M.T/ Gitar): Ege Üniversitesi Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü.
Bartu Gürakın (Gitar): Dokuz Eylül Üniversitesi Müzik Bilimleri Bölümü.
Sahnede grubu en çok zorlayan parça nedir?
E.C: Henüz çalmamış olduğumuz parça! Ya da istek parçalar olabilir. Çünkü biz bir ruh haline göre devam ediyoruz ve repertuarı yaparken sanki bir film çeker gibiyiz. Giriş ve gelişmede şu duyguları yaşarız sonunda şu duyguyla bitiririz diye düşünüyoruz. Her zaman sahnemizi melankolik bir şarkıyla bitiririz. Bunun sebebi de sahnemizi bitirdiğimiz için insanların üzülmesini istediğimizdendir. Biz bu sonuca bağlarken hareketli şarkıların istenmesi bizi zorluyor.
Peki genel olarak sahnede istek parça kabul ediyor musunuz?
A.A: Racon temel prensipleri gereği aslında istikrar, çalışma ve aynı zamanda hazırlık üzerine kurulu bir grup. Bazen sahnede doğaçlama yaptığımız oluyor ama bunun dışında her şeyin planlı olmasına özen gösteriyoruz. Bunun yanında temel mantığımız şudur: Bir şarkı seyirciye çalmadan önce kendi aramızda en az yirmi defa çalınmış olmalıdır. Bu da istikrarlı olmamızın bir sonucudur.
Sahne öncesi totem ya da uğurunuz var mıdır?
A.A: Ben genelde sahne öncesi mekâna gelip sahnenin nasıl geçeceğine dair içimden gelenleri dinler, kâhinlik yaparım. Grup olarak totemimiz her sahne öncesi bavyera içmektir, her sahneden önce en az iki tane bavyera içeriz. Tokuşturalım beyler! (Totem gerçekleştirilir.)
E.C: Ben genelde sahne öncesi salona gider çalışırım.
Ekibin masası her daim nerede hazır bekler?
A.A: Sahne aldığımız yere göre değişiyor. Ancak sahne yoksa Bornova’da isek Hedera Cafe'deyiz. Bornova’da sahnedeysek ya sahne alacağımız mekânda ya da Enes’in evindeyiz. Eğer Alsancak’ta isek Kovan’dayız.
Müzik tarihinde bir döneme geri dönüp orada müzik yapma şansınız olsaydı bu hangi dönem olurdu?
E.C: 1945’te ve kesinlikle Amerika/ New York’ta olmak.
İ.B: 1700’lerde Chopin’in yaşadığı Viyana’da yaşamak isterdim.
M.T: 1970’ler…
A.A: 1940’lar 1950’ler Amerika’da içki yasağının olduğu ve gizli gizli Caz ve Swing partilerinin yapıldığı zamanlar.
Racon grubu müzik yolculuğuna cover çalışmalarla mı yoksa kendi besteleriyle mi devam edecek?
A.A: Tabii ki bestelerimizle devam edeceğiz. Şöyle bir açıklama getirelim. Bize göre müzisyen olmak üretmektir. Var olanı çalmak ise çalgıcılıktır. Biz hazır üretilmiş şeyleri biraz değiştirerek, alt yapı kullanarak tekrar dinleyicilere sunma taraftarı değil üretmek taraftarıyız. Bu şiir yazmakla şiir seslendirmek arasındaki farka benziyor bir de hem şiir yazıp hem seslendirmenin başkalığına.
E.C: Cover çaldığımız sahnelerimiz bizim için müzik yolculuğu değil de mola verdiğimiz anlardır aslında. Beste ağırlıklı vizyonumuz var. Kış şarkısı olduğu için aralığı bekliyor olabiliriz.
Bu zamana kadar grubu en çok etkileyen sahne ve sahnedeki an neydi?
E.C: Her sahnenin kendine ait bir yeri var ama benim için Bios sahnemiz olabilir.
İ.B: Bana göre şu an oluşan ekipte en iyi sahne Ege Üniversitesi Bahar Şenlikleri'nde oldu.
G.N.A: Kesinlikle Ege Üniversite Bahar Şenlikleri.
A.A: Racon ruhu adına cevaplarsam bana göre kesinlikle HouseJazz sahnemiz. Sahneye ara verdiğimiz anda kendi bestemizin dinleyicilerimiz tarafından hep bir ağızdan ezbere söylenildiğine şahit olduğumuz andı ve neden hala müzik yapıyor oluşumuzun en büyük motivasyonlarından biri ve en güzel sebebi.
Grubun logosu yakın bir zamanda değişti. Neden ayı?
E.C: Ayı benim en sevdiğim hayvandır bu arada ve ben ayıyı acayip bir şekilde Tanrı'yla özdeşleştiriyorum. Ayı aynı zamanda hem güç hem de samimiyetin sembolü ve bir arada olma halidir. Güvenli bir korku verir insana. Tanrı’dan korkarız ama bu korkuya güveniriz. Grup anlamında da racon kelimesinin bir ağırlığı var. Yazılı olmayan görgü kuralları racondur. Belki de bu yüzden.
A.A: Ben kamp yapmayı çok seviyorum ve kamp yaptığım dönemlerde uzun bir süre ayı fotoğrafı çekmeye çok fazla uğraştım. Ayı normal zamanlarda bizim bildiğimizin aksine saldırgan değildir. Kendi av alanına bile saldırganlık göstermeyen ancak kendi aile alanına girildiğinde saldırganlık gösteren bir hayvandır. Ona karşı belli başlı davranışlar vardır ve bu davranışlar gösterildiği zaman herhangi bir problem yaşanmaz. Racon grup mantığında da bu şekildedir. Hem güven ve hem gücün simgesidir.
İ.B: Şu an grupta da belki bilmeyenler vardır. Racon’un grup logosunda gözler yeşil farkındaysan. Logoyu ben yapmıştım ve ben yaptığım her işe ufak bir imza atmaya çalışıyorum. Zeliş’in (kız arkadaşı) gözlerinin rengini oraya taşıdım ama Zeliş’e bunu söylediğimde beni ayı ile mi özdeşleştiriyorsun dedi ama aslında imzamın en büyük sebebiydi.
Racon’un etkilendiği müzik grupları nelerdir?
A.A: Grup olarak etkilendiğimiz müzik gruplarından söz etmek çok fazla mümkün değil çünkü çoğunlukla dinlediğimiz şeyleri çalmıyoruz çaldığımız şeyleri dinlemiyoruz. Ben mesela müthiş bir Tom Waits hayranıyım ama bir tane bile çaldığımız şarkısı yok. Mesela Enes, Archive çok dinliyor ama onlardan da çaldığımız şarkı yok.
E.C: Benim için bunu sınıflandırmak çok zor. Dinlediğim müzik, akustik olarak tek başıma çaldığım müzik, grupla çaldığım müzik ve yapmak istediğim müzik bunların hepsi birbirinden farklıdır. Racon’un içinde bir birey olarak cevaplarsam Archive ve John Mayer’dir. Racon grubunu kendi perspektifimden değerlendirdiğim zaman kime benzettiğimi sorarsan ise Breaking Benjamin diyebilirim.
Bir düet ya da birlikte sahne alma şansınız olsaydı kimle ya da hangi grupla beraber çalmak isterdiniz?
A.A: Tom Waits benim için çok özeldir bu yüzden onu söylerim. Tanju Okan ve Dario Moreno da benim için efsanedir, onlarla da aynı sahnede olmak isterdim.
E-C: John Mayer’dir.
M.T: Jimi Hendrix’tir. Defalarca Jimi Hendrix.
İ.B: John Coltrane’dir.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
E.C: Birincisi Racon amatör ruhlu profesyonellerden oluşan bir müzik grubudur. İkincisi aynı zamanda bir ideolojidir.
A.A: Üçüncüsü hiçbir zaman alt yapı kullanmayacağız ve dinleyiciye organik müzik sunacağız.
Racon: Çok teşekkürler, takipte kalın!