16 Tem 2020
Kardelen Uysal

Ayvalık Gezi Rehberi

Farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan Ayvalık, Antik Çağ'da ayva anlamına gelen "Kidonia" adıyla anılmaktaydı. Ayvalık tarihi yapıları, berrak denizi, yüzlerce yıllık tarihi, taş evleri, mavi bayraklı plajları, yemyeşil ormanları, müzeleri ile ülkemizin en önemli turizm noktalarından biri. Ayvalık Belediyesi Zeytin Müzesi'nde zeytinin tarihinin izlerini sürebilir, Şeytan Sofrası'nda gün doğuşunu ve batımını izleyebilir, Kozak Yaylası'nda yeşile doyabilirsiniz. Ayvalık'a gittiğinizde mutlaka uğramanız gereken yerleri yazdık.

Ayvalık Belediyesi Zeytin Müzesi

Zeytin ağaçları kültürel bir miras niteliğindedir. Ayvalık topraklarında ise iki bin beş yüz zeytin ağacına sahip. Ayvalık Belediyesi tarafından hizmete sunulan Zeytin Müzesi, Vakıflar Zeytinyağı Fabrikası olarak hizmet veren bir binada, 2012 senesinde açıldı. Anlatım ve görsel olarak iki bölüme ayrılan müzenin görsel bölümünde eski bir zeytin mengenesini maket şeklinde bulunuyor. Bunun etrafında ise cansız mankenler var. Bu cansız mankenlere dönem kıyafetleri giydirilmiş.

 

Anlatım bölümünde ise zeytin için emek harcayan ailelerin öyküleri alıyor. Bu ailelerin isimlerini de anlatım bölümünde bulmak mümkün. Müzede ayrıca eski taş baskılar ve makineler de mevcut. Zeytin hamuru hazırlayan taş ve bıçaklar, hamurdan zeytinyağı çıkaran presler, kara su ile yağı ayrıştıran düzenekler ve daha pek çok araç, gereç müzede görülebilecek nesneler arasında yer alıyor.

 

Ayvalık Belediyesi Zeytin Müzesi’ni Pazartesi dışında her gün 08.00-17.00 saatleri arasında gezebilirsiniz.

Taksiyarhis Anıt Müzesi

Ayvalık’ın ilk kilisesi olan Taksiyarhis, 15. Yüzyılda küçük bir kilise olarak inşa edilmiş, 1753 yılında büyütülmüş. 1844 yılında yeniden inşa edilmiş. Kurtuluş savaşından sonra tekel deposu olarak kullanılan mekan, 2012 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilmiş. Müze geniş sütunlarıyla ziyaretçilerini karşılıyor. İçerisinin aydınlık havası, Petrus, Pavlus ve Aziz Pavlus freskleri, mermer işçiliği, azize portreleri ile ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. AİMA Ayvalık Müzik Festivali boyunca burada da çeşitli etkinlikler düzenleniyor.

 

Müze Pazartesi günleri ziyarete kapalı. Yaz döneminde saat 9.00-19.00 arasında ziyaret edebilirsiniz. Kış döneminde ise 08.30-17.30 arasında ziyaretçilere açık.

Saatli Camii

19. yüzyılın ikinci yarısında Agai İanni Kilisesi olarak yapılan bu yapı, 1928 yılından sonra camiye dönüştürüldü. Akantus yapraklarıyla süslü, revaklı ve dört sütunlu bir kapıya sahiptir. Yapı kiliseyken çan kulesine sahipti, bu daha sonra saat kulesine dönüştürüldü. Cami adını bu saat kulesinden alıyor. Saatli Cami yörenin en kendine özgü yapılarından biri arasına giriyor. 

Ayazma Kilisesi

Ayvalık’ın geç dönem yapılarından olan Ayazma Kilisesi, Faneromeni Kilisesi adıyla da biliniyor. Ayazma kutsal su anlamına gelmekte nitekim kilise içerisindeki su kutsal kabul ediliyor. Kilisenin girişindeki alınlıkta yer alan 1890 tarihi sayesinde kilisenin tarihi ile ilgili bilgi edinilebiliyor. Kilisede apsis bölümü yer almamaktadır. Formu dikdörtgen olan kilise 1925 sonrasında boş kaldığında zeytincilik işletmesi ve zeytinyağı fabrikası olarak kullanılmış. Yapı malzemesi olarak sarımsak taşının kullanıldığı Ayazma Kilisesi, 2001 yılında Kültür Bakanlığı tarafından kamulaştırılmıştır. 

Şeytan Sofrası

Gün doğumunu ve batımını izlemek için en iyi konuma sahip noktalardan biri  Şeytan Sofrası. Merkezin 10 km güney batısında yer alan Şeytan Sofrası’nda tepey çıktığınızda irili ufaklı bir sürü ada manzarası ile karşılaşacaksınız. Eski bir lav birikintisinden oluşan bu tepe yuvarlak görüntüsü nedeniyle de bir sofraya benzetilmiş. Ziyaretçilerin en ilgisini çeken noktalardan biri de burada bulunan bir çukur. Şeytanın ayak izi olduğuna inanılan çukur tepenin en uç noktasında bulunuyor. Etrafı demir parmaklıklarla çevrili bu yere insanlar gelip para atarak ve demirlere kurdeleler bağlayarak dilek tutuyorlar.

 

Şeytan Sofrası’nın ardında mitolojik bir hikaye de var. Zeus'un İda isimli bir süt annesi vardır ve şeytanın Zeus'a zarar vereceğini düşünür. İda bunun olmasından korkar ve şeytanı kovar. Kovalanan şeytanın 3 ayaklı olduğuna inanılır. Bu izin kaçan şeytandan olduğuna inanılır.

Cunda Adası

Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye adlı eserinde yelkenlerin rüzgarla şiştiği yer olarak geçen Cunda Adası’nın günümüzdeki resmi adı Alibey Adası. Türkiye’nin en büyük adalarından biri olan Cunda, tarihi sokaklarıyla dikkat çeken adada 1873 yılında inşa edilen Taksiyarhis Kilisesi bulunuyor. Bu kilise günümüzde Koç Vakfı tarafından restore edildi. Ayvalık Rahmi M. Koç Müzesi adını alan eski yapının içerisinde eski zamanlardan kalma aletler, oyuncaklar yer alıyor.

 

Adada bulunan  Sevim ve Necdet Kent Kütüphanesi’nde binlerce kitaba ulaşabilirsiniz.  Necdet Kent, 1911-2002 yılları arasında yaşamış, İkinci Dünya Savaşı sırasında Marsilya’da görev yapmış bir Türk diplomattı. 1918 ile 2000 yılları arasında yaşamış olan Sevim Kent ise Ayvalık cemiyet ve iş hayatının önde gelen şahsiyetlerinden Merhum Sezai Ömer Madra’nın kızıydı. 1950 senesinde Necdet Kent’le evlenen Sevim Hanım, tanınmış bir ressam ve seramik sanatçısı idi. Necdet  Kent’in oğlu Muhtar Kent tarafından, babasından kalma 1300'ü aşkın kitap bu kütüphaneye bağışlandı. Kütüphane, Mübadele döneminde Agios Yannis Kilisesi’ydi. Kütüphane Pazartesi hariç her gün 0930 - 17.30 saatleri arasında açık, giriş ücretsizdir. Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı'nın hemen yanında bir değirmenin giriş katında katında hediyelik eşyalar ve zeytinyağı satan dükkanlar yer alıyor.

 

1865 yılında yapımı tamamlanan Agia Triyada Kilisesi, 18. ve 19. yüzyıl Rum Ortodoks kiliselerinden biridir. 1858 yılında inşa edilen kilise, adanın da ilk kilisesi olma özelliğini taşıyor. 1922 yılına kadar ibadete açık olan kilisenin günümüzde üç duvarı ayakta kalabilmiş. Yapımında yöresel taşlar kullanılmış. Taşlar Nesos Antik Kenti, Sarımsak Taşı gibi bölgelerden gelmiş.

 

Patriçiya Yarımadası’nın en kuzey ucunda yer alan Ayışığı Manastırı,  17. Yüzyılda Athos'dan gelen Aynoroz keşişlerince kuruldu. Bir zamanlar burası zeytinliklerde çalışan tarım işçilerinin yaşadığı bir manastırdı. Onlar burada din eğitimi de veriliyordu. 1771 ve 1795 yıllarında manastır onarımdan geçiyor. Manastır, 1923 senesinde mübadele ile Selanik yakınlarından gelen mübadil Katrinli ailesi tarafından satın alınıyor. Aile burayı zeytinlik alanıyla satın alıyor ve böylece burayı işletiyor Manastırın şapel dışındaki yapıları yıkılıyor ve  Suzan Sabancı Dinçer'e satılıyor. Milli Park içinde bulunan Ayışığı Manastırı, 2011 yılında özgün nitelikleri korunarak restore edildi. Çarşamba günleri 10.00-15.00 saatleri arasında ziyaret edilebilr

Ayvalık Bit Pazarı

Antika eşyalara, seramiklere, iğne oyalarına merakınız varsa bu bitpazarına mutlaka uğrayın. Ayvalık Bitpazarı her cumartesi günü Cafe Karamel’in önünde kuruluyor. 2007’den beri açık olan pazar, hikayeleri olan eşya meraklılarına hitap ediyor.

Ayvalık Antikacılar Çarşısı

Eski dönemlere ait kıyafetler, antika eşyalar, eski likör şişeleri, Osmanlı dönemine ait takılar, yine eski dönemlere ait ev eşyaları… Antikacılar Çarşısı üzerinde tarihi, belli bir dönemi taşıyan pek çok antika eşyayla dolu bir yer.

Sarımsaklı Plajı

Sarımsaklı Plajları olarak anılan bölgede toplamda 22 adet plaj bulunuyor. Berrak suyu, kumlu plajı ve denizi ile 7 km uzunluğundaki plaj aileler için de uygun. Plajda pek çok işletme bulunuyor. Şemsiye ve şezlong kiralamak da mümkün. Bu mavi bayraklı plajda deniz canlılarını görerek yüzebilirsiniz.

Badavut Sahili

Badavut merkezde denize girmeyi tercih edenler için ideal noktalardan biri. Denizi berrak ve kumluk. Deniz sığ değil, bir anda derinleşebiliyor. Plajda işletmler mevcut. Buradan şezlong ve şemsiye temin edebilirsiniz.

Ortunç Koyu

Milli parkın içinde olan Ortunç Koyu, Cunda merkeze yakın. Ormanın içinden dilediğiniz yerden denize girebilirsiniz. Ortunç Koyu, Cunda’nın en sakin, huzurlu yerlerinden biri. Bu çevrede dalış okulları da bulunuyor.

Duba Plajı

Duba bir belediye plajı.  Ayvalık ve Cunda Adası’nı birbirine bağlayan kısımda bulunuyor. Belediye işlettiği için fiyatları da uygun. Burada şemsiye ve şezlong da kiralayabilirsiniz. Duba Plajı rüzgarlı bir konumda bulunuyor, bu yüzden denizi biraz dalgalı olabiliyor. Şehir merkezine yakın plaja yürüyerek ya da şehir otobüsleriyle, dolmuşla ya da taksiyle ulaşmak mümkün.

Kozak Yaylası

Bergama-Ayvalık ilçe merkezleri arasında yer alan Kozak Yaylası’nda irili ufaklı 17 köy bulunuyor. Köylerden bir tanesi Ayvalık’a diğerleri Bergama’ya bağlı. Kozak Yaylası’nın en önemli özelliği muhteşem bir fıstık çamı ormanına sahip olması.  Bergama Krallarından II. Attalos bu bölgeye on binlerce çam fıstığı dikmiş. Antik çağlardan günümüze kalan muhteşem ağaçlarla kaplı bir bölge burası. Ucu bucağı olmayan Kozak Yaylası’nın köyleri dokumasıyla da ünlü. Bölgede çok sayıda taş ocağı da bulunuyor.

 

Ayrıca buraya özel tatları da deneyebilirsiniz. Çam fıstıklarının kavrulup çayın içine atıldığı cilveli çay ya da ezilmiş çam fıstığı ile yapılan fıstık helvasını deneyebilirsiniz. Kozak Yaylası üzerinde Çamavlu, Bağyüzü, Yukarıbey, Karaveliler, Kıranlı, Aşağıbey, Okçular, Güneşli (Tekke), Göbeller, Terzihaliller, Kaplan, Hacıhamzalar, Aşağıcuma, Hisarköy, Ayvalar, Yukarıcuma ve Demircidere köyleri yer alıyor.