Bozcaada Gezi Rehberi

Ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen Bozcaada Kalesi Fatih Sultan Mehmet döneminde onarılmış, II. Mahmut döneminde neredeyse baştan yapılmıştır. Son olarak 1996 senesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restore edilen yapı iç ve dış olarak iki bölümden oluşmaktadır. Şu anda boş bir yapı olsa da geçmişte içerisinde eğitim alanları, evler, cephanelik ve tabya yeri gibi bölümler yer alıyordu. İç kale iki bölümden oluşur; birincisi giriş bölümüdür ve iç kalenin doğusunda yer alır, iki kapıya sahiptir. Bu bölümde revir, zindanlar, kışla ve cami bulunmaktadır. Ortada ise levazım deposu, sarnıç ve cephanelik vardır. Bir zamanlar kalenin etrafı içi suyla dolu bir hendekle kaplıydı.

Şu anda kalenin iç bölümünde ise Bozcada ile ilgili etnografik ve tarihi bilgiler yer almakta. Festival zamanlarında hareketlenen kale konserlere ev sahipliği yapıyor. Geçmişte asmalı kapıyla girişin sağlandığı kaleye günümüzde sabit bir köprü aracılığıyla ulaşılıyor.

Yunanca hagiasme kelimesinden kelen ayazma, kutsal anlamına geliyor. Doğal su kaynaklarının bulunduğu yerlere bu ismin verilmesi Türkiye’de yaygın bir durum. 1734 yılında Manolaki Manolidis tarafından yaptırılan Bozcaada’nın güneyinde yer alan Ayazma Manastırı, Rum Ortodoks cemaate ait. Çevresinde sekiz yaşlı çınar ağacı, çift oluklu tarihi çeşme ve küçük bir manastır bulunuyor. Denize bakan bir manzaraya sahip manastır, 26 Temmuz’da Rumların Aya Paraskevi Günü’nde ibadete açılıyor. Manastırın alt katında bir dilek mağarası mevcut. Ziyaretçiler burada mum yakarak, taşlarla ve çalılarla dileklerini sembolleştirerek dilek tutuyorlar.

Her geçen gün genişleyen bir koleksiyona sahip müzelerden biri Bozcada Müzesi. M. Hakan Gürüney’in çalışmaları sonucunda kurulan müzede eski Bozcaada fotoğrafları, Osmanlı döneminden kalma objeler ve evraklar, Rum ve Türkler’in evlerinde kullandıkları eşyalar ve bunların hikayeleri, 1925-1965 yıllarında yaşamış esnaflara ait canlandırma köşeleri, süngercilere, denizcilere ait eşyalar ve öyküleri, bağcılıkta ve şarapçılıkta kullanıların objeler ziyaretçilerini bekliyor. Müze mağazasından katalog, kitap, kartpostal, antik dönem replika Tenedos sikkelerinden yapılma takılar ve seramik kupalar satın alınabiliyor.

Rum Ortodoks cemaate ait Meryem Ana Kilisesi, Rum mahallesinin tam ortasındadır. Venediklilerin inşa ettiği düşünülen yapının girişinde 1869 tarihi okunuyor. Avlusunda yer alan dört katlı çan ve saat kulesi zamanla aşınmış ve parçaları düşmeye başlamış. Bu yüzden kule 1980’lerde kısmen sökülerek metal kafes içine alınmış. Yüksekliği 23.8 metre olan kilisenin kulesi restorasyona girmiş ve 2007 yılında tamamlanmıştır. Kilisenin içi pazar günleri 08.00’de yapılan ayinler ile görülebilir.

Polente Feneri, Bozcaada’nın en batısında yer alan 17 rüzgar gülünün en sonunda yer alıyor. 32 metre yüksekliğe sahip fener 1861 senesinde yapılmış. Sahip olduğu ışık 25 kilometreye kadar gidebiliyor. Gün batımının en güzel izlendiği noktalardan biri olan Polente Feneri’nden hava açıksa Gökçeada’yı ve Yunan adalarını görmek mümkün.

Bozcada’nın en yüksek zirvesi olan Göztepe, yaklaşık 192 metre yüksekliğinde. Göztepe’ye çıktığınızda ovaları, çevredeki adaları, rüzgar güllerini, üzüm bağlarını görebilirsiniz. Araçla ya da yaklaşık bir saatlik yürüyüşle tırmanabileceğiz Göztepe, adanın en güzel manzara izlenecek noktaları arasında yer alıyor. Hava açıksa Midilli Adası, Çanakkale Boğazı ve Semadirek Adası da görülebiliyor.

Ada merkezinde Rum ve Türk mahalleleri bulunmakta. Bu mahalledeki evler mimari yapıları gereği oldukça ilgi çekiyor. Günümüzde böyle bir ayrım olmasa da mimari izlerden hangi mahallenin neresi olduğu anlaşılabiliyor. İki katlı cumbalı evler, tek katlı taş evler ve ufak meydanlar Türk mahallesini oluşturuyor. Rum mahallesi ise 1900’lü yıllarda büyük bir yangında hasar görmüş ve Amerikalı bir mimar tarafından yeniden planlanmış. Burada sokaklar birbirini dik kesiyor, evler ise bakımlı ve hoş bir görüntü sergiliyor. Mahallenin orta yerinde kilise ve saat kulesi mevcut.

Bozcaada'nın en güzel manzara izlenen noktalarından biri Batı Burnu'dur. Burada bulunan türbinler Türkiye'nin üçüncü rüzgar enerji santralini oluşturmakta. Ege Denizi'nin eşlik ettiği rüzgar güllerine Polente Feneri eşlik ediyor. Adada tüketilenden çok daha fazla enerjinin üretildiği bu bölgeye özel aracınızla, bisikletle ya da dolmuşla ulaşabilirsiniz. 

Burada bulunan Polente adıyla da bilinen Batı Burnu Feneri, 1861 senesinde inşa edilmiş. Güneydoğu kısmında bulunan ve güneş enerjisi ile çalışan fenerin denizden yüksekliği 32 metre. Geçmiş yıllarda Bozcada çevresinde geceleri seyir halindeki gemi ve tekneleri kayalıklara çarpmak gibi tehlikelerden koruyan fener, gemicilere de yön gösteriyordu.

Bozcaada merkeze 7 kilometre uzaklıktaki Ayazma Plajı’nın kumu incecik ve altın renginde. Turkuaz denizi tertemiz. Yemek yemek isteyenler için çevrede birçok restoran bulunmakta. Ayrıca yine bölgede bulunan marketlerden ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz. Merkezden kalkan minibüsler veya scooterlar aracılığıyla Ayazma Plajı’na ulaşabilirsiniz.

Yüzerken denizin dibini görebileceğiniz, doğayla baş başa vakit geçirebileceğiniz bir yer Akvaryum Koyu. Gitmeden önce ada merkezinden yiyecek ve su gibi ihtiyaçlarınızı tedarik etmenizde fayda var. Burada çadırla ya da karavanla konaklama imkanı da bulunmakta. Ayrıca koyun iki yakasında bulunan Tuz Burnu ve Mermer Burnu’na doğru yürüyüşe çıkabilirsiniz. Merkezden kalkan dolmuşlarla bölgeye ulaşabilirsiniz.

Berrak bir denizi ve incecik altın sarısı kumların olduğu bir plajı var Habbele’nin. Şemsiye ve şezlongdan yararlanabileceğiniz Habbele Plajı’na giderken yanınıza yiyecek ve su almanızı tavsiye ederiz.

Tuzburnu Feneri’nin bitişiğinde yer alan Tuzburnu Koyu’na özel aracınızla ya da bisikletinizle ya da yürüyerek bir saatte ulaşabilirsiniz. Panoramik manzaraya sahip bu bölgede tesis bulunmuyor, tedarikli gitmekte fayda var.

Dingin, sakin bir yer arayanlar için en uygun yerlerden biri Poyraz Plajı. Berrak suyu ve sakin deniziyle bu çanak şeklindeki koy pek fazla rüzgar almıyor. Merkeze 1,2 kilometre uzaklıkta olan koya 15 dakikalık bir yürüyüşle ulaşabilirsiniz. Buraya giderken şemsiye, şezlong ve temel ihtiyaçlarınızı karşılayarak gitmenizde fayda var.

Nunc, el yapımı eşsiz tasarımların satıldığı bir yer. Cam, ağaç ve mermerden son derece zarif tasarımlar yer alıyor burada. Kendinize ya da sevdiklerinize hedye almak için ideal bir yer. Özgün, nitelikli, sıra dışı ve ruhu olan tasarımlar burada meraklılarını bekliyor.

Bozcaada’da şarapçılık çok eski yıllara dayanıyor. Adada pek çok şarap fabrikası mevcut. Şarap fabrikalarını gezerek şarap yapımı hakkında şahane bilgiler edinebilirsiniz. Gülerada, Amadeus, Corvus fabrikalarında şarap tadımı yapmanız da mümkün. Bu turlarda içtiğiniz şarapların hikayelerini, üzümlerin yolculuğunu öğrenmeniz mümkün. Üzümlerin %90’ı yerel üreticiden alınıyor. 

Ataol, Talay ve Yunatçılar ziyaret edebileceğiniz diğer fabrikalar arasında yer alıyor. Bu üç fabrika merkezin dışında bulunuyor.