Eco Bebek - Annelerin Hayatını Kolaylaştırıyor
Daha sakin bir hayat sürmek, İstanbul'un dayattığı stresten uzaklaşmak isteyen Birlikci çifti Urla'ya yerleşiyorlar. Urla'da ne güzel çocuk büyütülür diye düşünmeye başladıklarında hamile olduğunu öğrenen Aslı Hanım'ın bebeği ve dünya ile kaygıları artmaya başlıyor. Bebeğine sağlıklı bir ortam hazırlamak en önemli amacı haline gelen Aslı Hanım; hangi şampuanı, kıyafeti, emziği, deterjanı kullanacağına karar vermekte çok zorluk çekiyor, bu zaman diliminde birçok okumalar yapıyor ve internette uzun bir zaman dilimi geçiriyor. Sadece anne bebek üzerine güvenilir ve sağlıklı ürünlerin bulunduğu bir alışveriş sitesinin olmamasından müzdarip olan Aslı Hanım, kendi deneyimlerini paylaşacağı, oğlu için kullandığı markaları satacağı Eco bebek sitesini açarak kendi gibi annelerin işini kolaylaştırmaya karar veriyor. Urla'da bir mağazası da bulunan Eco bebek bildiğimiz mağazalar gibi değil uzun uzun sohbetler edebileceğiniz, çocuğunuzun ahşap oyuncaklarla oynayıp, resim yapabileceği, kendinizi evinizde hissedeceğiniz bir dükkan... Aslı Hanım her gün dükkanında küçük oğlu Kerem ile insanların hayatına "ekolojik, organik" kavramının girmesi için durmadan usanmadan annelikten anladığını anlatıyor. Bugün de Otuzbeslik.com'a anlatıyor.
Kaynak: Eko bebek
Eco Bebek fikri nasıl ortaya çıktı, biraz bahsedebilir misiniz?
2003 yılında İstanbul'dan Urla'ya taşındık. Asıl amacımız daha yavaş bir hayata geçip, çocuk yapmaktı. Ben Siyaset Bilimi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. İzmir' de iş hayatı çok kısıtlı. Ben kendi yaşamımda da organik ürün üretmeye çalışırım ve alışverişimi küçük üreticiden yapmaya çalışırım; tabii hamilelikte bu durum zirve yaptı. Urla'da olduğumuz için organik ürün temin etmem pek mümkün değildi. Özellikle organik kozmetik ve tekstil konusunda İzmir de çok kısıtlı aslında. Piyasa İstanbul'da dönüyor. Alışverişimi oralardan yapıyordum ve sadece 0-2 yaş ürünlerin bulunduğu sitelerin olmaması kısıtlı olması sebebiyle ileride bir iş kuracaksam bu tarz bir site açarım fikri oluştu bende. Çok okuyup, araştırıyordum. Tüm hamileliğim ekolojik bebek büyütmek üzerine yabancı makaleler okuyarak ve sabun rendeleyerek geçti. Kendi deterjanımı kendim yapıyordum. Bebek doğdu, Kerem altı aylıkken Eco bebek' i e-ticaret sitesi olarak açtık. Yavaş yavaş ürün gamını geliştirdik. Daha sonra bir yer açalım, internet sitemizin yeri yurdu belli olsun dedik. 2015'in sonunda Urla'daki dükkanımızı açtık.
KOSGEB desteği ile açtınız sanırım?
Kerem üç buçuk aylıkken uygulamalı on günlük KOSGEB kursuna gittim. Tabii önce siz işi kuruyorsunuz sonra onlar para veriyor yani verdiği kadarını veriyor. (Gülüyoruz) Çok şükür kadın girişimciye öncelik veriyorlar, destek veriyorlar ama kimse KOSGEB'e güvenip iş açmasın. KOSGEB, "Siz işinizi kurun, biz sizi bu yolda ufaktan destekleyelim" diyor. Hayalinizi gerçekleştirmek için sizi teşvik ediyorlar ama siz sonuç olarak para kazanan bir işletme kurmak zorundasınız. Gerçi üreticiye yani makine, teçhizata daha çok destek veriyorlar.
Peki siz üretim yapıyor musunuz?
Yok, ama şöyle açıklayayım: Geçen sene Eco bebek organik örgü ipliklerini sunduk piyasaya; ama biz onu kendi markamızla bir yere ürettiriyoruz. Bu ürünleri yurt dışına gönderiyoruz, Almanya, Avusturya gibi. Eco bebek anne bebek dostu kategorisinde Eco bebek emzirme kıyafetlerimiz var. 0-2 yaş kategorisinde alınabilecek her şey burada var. İki yaşından sonra annelerin bu konuda hassasiyeti maalesef azalıyor.
Kaynak: Eko bebek
Anneler ürünlerin organik olduğunu nerelerden anlayabilirler?
En önemli konu da bu zaten. Ben annelerden içerik okumayı öğrenmelerini istiyorum. Biraz okumayı sevmiyorlar ama hiç olmadı sertifikalara bakarak anlayabilirler. Öncelikle GOTS (Global Organic Textile Standard) sertifikası var. Daha sonra "ÖKO –TEX” sertifikası var. Türkiye'de daha çok kullanılan sertifika GOTS. GOTS'un denetlemesi çok sıkı. Daha toprakta tohum üretilirken suni gübre, pestisit gibi böcek ilaçları kullanılmamalı sonra saklama koşulları, iplik haline getirilme koşulları, atölyede gördüğü işlemler, iğneden ipliğe her şey GOTS'un standartlarına uymak zorunda. %5'e polyester ve diğer maddeye izin veriyorlar. O %5 zaten çıt çıt, etiket vs. oluyor, kumaşı %100 organik pamuk oluyor. GOTS'un işareti Yeşil dairenin içinde beyaz bir gömlek. Bu işareti görünce çok kolaylıkla anlayabiliyorlar. GOTS ürünün gerçekliğini denetlemek isterlerse her ürünün CU number dedikleri özel numaralarını GOTS'un sitesine girerek CU number'ları takip edebilirler. Kozmetik de ise ürünlerin çoğu Amerika'dan ithal ediliyor. Amerika'da en geçerli olan sertifikada USDA Organik sertifikası. USDA sertifikalı ürünleri tercih edebilirler. ewg.org adlı bir site var. Bunu bir kenara not alsın ebeveynler. Bu bir sivil toplum kuruluşu. Bunun bir kozmetik veri tabanı var. Amerika'da üretilen ürünlerin kozmetik analizini yapıyorlar. 0'dan ona kadar puanlıyorlar. 0'dan 4'e kadar olan ürünler temiz içerikli, 4'ten 6'ya kadar orta 6'dan sonra kırmızı çizgide. Ben her zaman annelere en azından ewg.org sitesinden ürünleri kontrol etmeleri gerektiğini söylüyorum. Bunların Türkiye distribütörleri var ürünleri buradan alıyoruz. Burada 4 puan üzerine çıkmayan ürünleri getirmeye çalışıyorum. Avrupa menşeli ürünlerin de en temizlerini seçmeye çalışıyorum. Bu dükkandaki ve sitedeki ürünlerin %90'ı oğlum tarafından ve benim tarafımdan kullanılmış ürünler. İnsanlara deneyim aktarabildiğim için de iyi oluyor. Organik ürünlerin diğer ürünlere göre ücretleri daha yüksek ama organik olmayan ürünlerin zararlarına baktığımızda aradaki fark o kadar az ki… Bir çocuğun 20 tane body'si olacağına 10 tane olsun, yıkayıp yıkayıp kullanalım; ama organik olsun. Organik şampuan 100 lira da olsa haftada bir yıkansa -ideali de budur- altı ay gider. Türkiye'de hijyenin köpükle sağlandığı algısı var ama bu doğru değil. Mesela zeytinyağlı sabun hiç köpürmez ama temizlediğini biliyordunuz. Ürün alırken fayda fiyat analizi yapmak gerekiyor. En çok dikkat edilmesi gereken yaş 0-2 yaş, çocuk organik tekstil ürünü giymese de en azından kozmetiğine dikkat edilmeli, şampuanı, diş macununa dikkat etmekte fayda var.
Ürün gamınızdan bahsedebilir misiniz?
Organik tekstil bebek kıyafetleri, diş macunu, şampuan, deterjan, organik güneş kremi, organik sinek kovucu, anne babalara organik ayakkabı, bebekler için deri el yapımı ayakkabılar, gıda olarak sadece makarnamız var, bunlardan başka organik olmayan ama anne bebek dostu olan ürünler de var. Bunlar bebek taşıyıcılar, kangurular, sling'ler beslenme gereçleri, su bazlı ojeler, anne kozmetik ürünleri, bambu bebek bezleri, ahşap oyuncaklar sonra kehribar kolyeler...
Kehribar kolyenin bir özelliği var mı?
Kehribar aslında bir taş değil fosilleşmiş çam reçinesi Vücut ısısıyla temas edince succinic asit salgılıyor. Kehribarın içindeki succinic asitin ağrı kesici bir özelliği bulunuyor. Kehribar kolye diş çıkarma evresinde çok yardımcı oluyor. On anneden sekizi yaradığını söylüyor.
Kaynak: Eko bebek
Oyuncaklar el yapımı mı?
Amigurumi en çok Eco bebek organik iplerini sattığımız alan. Bizim yünlerimizden onlar oyuncaklar yapıyorlar ve yurt dışında çok popülerler. Bu oyuncakları bebekler hem uyku arkadaşı olarak hem kulakları büyük olduğu için diş kaşıyıcı olarak kullanıyorlar.
Yurt dışına ürün gönderiyor musunuz?
Eco bebek iplerini gönderiyoruz. Bireysel talepler de oluyor mesela Yunanistan olsun kargo ücretini alarak yolluyoruz.
İnternet satışından mı dükkandan mı daha çok kazanç elde ediyorsunuz?
Lokasyon olarak biraz sapa kalıyor burası ve Urla emekli yeri olduğu için genelde torunlarına alışverişe geliyorlar. İnternet sitesinden kargoyla İzmir'e çok ürün veriyorum. İnternet çok geniş bir mecra buradan Kars'a da Van'a da kargo gidiyor.
İleride Eco bebek ile ilgili neler yapmak istiyorsunuz?
İnternet siteme ağırlık vermeyi düşünüyorum daha çok yurt dışına yönelmeyi hedefliyorum. İngilizce bir e-ticaret sitesi açıp yurt dışına satış yapmayı düşünüyorum. Birkaç organik markanın Lübnan temsilcisi olduk. 2017 biraz zor geçti Türkiye için. Dil de biliyorken yurtdışına açılmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Ürün gamını geliştirip, ileri de İzmir'e yakın bir şube açmayı düşünüyorum.
Daha organik yaşamak için bireysel olarak neler yapabiliriz?
Her şeyin doğal olduğu dönemin üzerinden sadece 40-50 yıl geçti. Şimdilerde, paketlenmiş ürün tüketimi özellikle çocuklarda bir hayli yüksek. Tarımda kimyasalların kullanımı nedeniyle araziler verimsizleşti. Tarımsal üretime gereken destek ve önem verilmediği için çiftçiler üretmekten vazgeçti. Üretim maliyetlerinin artması ve tarım ürünlerinin hak ettiği fiyata satılmaması nedeniyle çiftçi yüksek verim almak adına daha çok zirai ilaç ve suni gübre kullanmaya başladı. İnsanların tüketim alışkanlıkları kötü yönde değişti. Her mevsim domates yemek isteyen, dondurulmuş hazır gıdaların rağbet gördüğü bir nesil ortaya çıktı.
Bizler yediklerimiz, içtiklerimiz, giydiklerimiz, vücudumuza sürdüklerimiz ve kokladıklarımızdan ibaretiz. Kısacası etkileşim halinde olduğumuz her şey bizi etkiliyor. Bu nedenle doğru ürünleri tercih etmeliyiz. Lütfen boş bir vaktinizde karşılaştırın organik ile diğer ürünleri. Aradaki fiyat farkını ve sağlığınız bozulduğunda ödeyeceğiniz bedeli kıyaslayın. Kendi kendinize kötülük etmeyin.
Mümkünse balkonlarınızda kent bahçeleri oluşturun. Kendi sebzelerinizi, hiç olmadı maydanoz, nane, biberinizi ekin. Çocuklarınıza ve kendinize dalından bir sebze koparma güzelliğini yaşatın. Ekolojik pazarlardan alışveriş yapın. Üreticileri destekleyin ki, ekolojik üreticiler artsın. Kullandığınız kozmetikleri azaltmaya çalışın. İnsanların sizin hakkınızdaki fikirlerine çok takılmadan, rimelsiz, rujsuz da ne kadar güzel olduğunuzun farkına varın. Kullanacaksanız da bu ürünlerin de organik olanlarını tercih edin. Hele ki bebeğiniz için organik içerikli olmayan şampuan, sabun, krem vb. ürünleri evinize sokmayın.
Kısacası, hayatınızdan paketlenmiş ürünleri, organik içerikli olmayan kozmetikleri, deterjanları çıkarmak gerekiyor. Birden bunu yapmak zor geliyorsa yavaş yavaş belli başlı ürünlerden başlayabilirsiniz tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye. Hayat her zaman tercihlerden ibaret ve sağlığımıza karşılık neyi tercih ettiğimizi düşünmenin tam sırası…