Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi - Kuir Sanat Üzerine Kafa Yoruyor
İzmir'de LGBTİ hakları alanında çalışma yapan "Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği" ürettikleri görsel çalışmalarla dikkat çekmeyi başarıyor. Bu çalışmaların arkasında ise kuir sanat üzerine kafa yoran, ezber bozan "Kara Pembe Sanat Kolektifi" var. Sanatı bir “dönüştürme” aracı olarak kullanmayı hedefleyen Yavuz Cingöz, Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi'ni otuzbeslik.com'a anlatıyor.
Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi'nin kuruluş hikayesini bizlerle paylaşır mısınız?
Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi'ni 2013 yılında kurduk. Daha öncesinde çalışma grubu olarak Siyah Pembe Üçgen'in sanatsal faaliyetlerini düzenliyorduk. Kendimize ayrı isim vermemizin nedeni; bir etkinlik düzenlemek istememizdi. Kamusal alanda düzenlemek istediğimiz karşı sanat faaliyetleri ve happening'ler hakkında LGBTİ derneği Siyah Pembe Üçgen içinde olumsuz düşünenler vardı. Nefret Suçlarıyla Mücadele Haftası kapsamında düzenlediğimiz etkinliğin ana teması "Ana Akıma Kapılmamak" idi. Medyadaki ana akımı eleştirdiğimiz, nefret suçlarına karşı alternatif medyada neler yapabilirizin üzerine yoğunlaştığımız bir hafta oldu. Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi olarak "Ana Nefret Bülteni" sergisi düzenledik bu sergide translara yönelik nefret suçlarının sebebi olarak medyayı gösteren bir enstalasyon yaptık.
Nasıl bir enstalasyondu bu?
Yakın Kitabevi'nin üst katını, 90'lardan kalma bir oturma odasına çevirdik. Sehpanın üstünde bizim yaptığımız bir gazete vardı. Gazeteye o sene içindeki translara yönelik nefret içerikli haberleri yerleştirdik. Televizyonda da bu tarz nefret söylemleri içeren 90'lı yılların haberleri dönüyordu. Amacımız bu söylemlerin 30 yıldır değişmediğini göstermekti.
Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi ile Siyah Pembe Üçgen arasındaki fark nedir?
Siyah Pembe Üçgen politika yapıyor, ayrımcılığa karşı refleks geliştiriyor, gündemi takip ediyor, danışmanlık faaliyetleri veriyor, hak temelli politika yürütüyor. Bunları yaparken aktivist yöntemler kullanıyor. Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi olarak eğlenceyi de örgütlemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu yüzden politikamızı diğer derneklerden farklı bir yere kaydırmak istedik. Aramızda çok fazla sanat okulu mezunu var. Dışarıdan Kara Pembe Karşı Sanat Kolektifi, Siyah Pembe Üçgen'in sanat ekibi gibi gözükse de aslında öyle değil. Dışarıdan gelen her türlü etkinliğe açığız. İçimizde; sinema, grafik, moda, müzikoloji, fotoğrafçılık mezunu kişiler var. "Organizasyon düzenlemek istiyorum ama param yok, para ile de işim yok." diyenler olabilir. Mesela bize "Projem var, teaser çeker mısın?" diyebilirler. Herhangi bir konuda destek isteyen herkese açığız. Biz mekanizmasını parayla döndüren bir grup değiliz.
Kolektif kimlerden oluşuyor?
Ozan Ünlükoç, Cüneyt Cansever ve ben sürekli devam ediyoruz. Ama dışarıdan gelenler oluyor. Kara Pembe Karşı bağımsız bir kolektif ama Siyah Pembe Üçgen ile dışarıdan bileşenleri var. Beraber ve ayrı ayrı yürüttüğümüz projelerimiz var. Bu platformlara kuir politikaya saygılı herkes katılabilir.
Bizim çok kullandığımız "gullüm" diye bir kelime vardır; anlamı acıdan neşe çıkarmak. Gezi döneminde LGBTİ'liler gaza karşı mizahi söylemler oluşturmuşlardı. O dönemde bu, tekrar ayağa kalkmamızı ve direnişe devam edebilmemizi sağlıyordu. Biz de bunu çıkış noktası kabul ederek yolumuza devam ediyoruz.
En son hangi projeyi düzenlediniz?
Siyah Pembe Üçgen'in kendi düzenlediği Baki Koşar Festival'i var. En son 20-26 Şubat'ta bu festivali düzenledik. Teması "Performans"tı. Teaser'ını izleyebilirsiniz. Seneye festivale bekleriz.
Merak eden, platforma katılmak isteyen okurlarımız sizlere nerelerden ulaşabilirler?
Facebook ve youtube'tan bütün teaser'larımızı izleyebilirler. Siyah Pembe Üçgen'in web sitesini de ziyaret edebilirler.
Röportaj için teşekkürler.