Kemeraltı'ndaki Tarihi Camiler

Kemeraltı yüzlerce yıldır kimilerinin alışveriş yaptığı, kimilerinin yeme-içmeye gittiği ve kimileri içinse ekmek teknesi olan büyük bir çarşıdır. Bunca insanın olduğu yerde ibadet edecek yerlerinin olması çok doğaldır. Hatta bazen alışveriş yapacağınız dükkan kapalı ve üzerinde “camiye gittim, gelecem” yazar. Kemeraltı’nın caddeleri ve ara sokaklarında gezintiye çıktığınızda büyüklü küçüklü camiler görürsünüz. Camiler bazen ibadet etme mekanları olma dışında, inşa edildiği dönemlerden gelen tarihi de taşır. Osmanlı’yı da görürsünüz, Evliya Çelebi’ye rastlarsınız bu camilerde. Yüzyıllardır var ola gelen tarihi camileri gelin beraber tanıyalım, alın size Kemeraltı’na gitmek için güzel bir neden daha…
 
HİSAR CAMİİ
 
 Kaynak: Sibel Demirçivi
 
Kemeraltı'nda, Kızlarağası Hanı'nın hemen bitişiğinde bulunan Hisar Camii, İzmir’in en büyük ve gösterişli camisidir. Caminin bazı kaynaklarda Latin Kilisesi'nden dönüştürüldüğü bazı kaynaklarda da Yakup Bey tarafından 1597–1598 yıllarında yaptırıldığı yazılıdır. Latin kilisesinden dönüştürülen bu caminin Timur tarafından 1402 yılında yıktırıldığı da yine kaynaklarda belirtilmektedir. Cami hisarın aşağı kapısı önünde bulunduğundan ötürü de Hisar Camisi ismini almıştır. Hisar Camii 1813, 1868 ve 1881 depremlerinde hasar görmüş ve birçok kez de onarılmıştır.  

Cami içerisindeki ahşap minberi sedef kakmalıdır. Camide kalem işi süslemeler, hat sanatının inceliklerinin sergilendiği panolar ve mihrap işçiliği Osmanlı süsleme sanatının en güzel örnekleri sergilenmektedir. Kesme ve moloz taştan yapılan cami; kare planlı olup, üzeri sekiz fil ayağı üzerine oturan merkezi bir kubbe ve onu destekleyen altı kubbe ile örtülüdür. Batı yönündeki son cemaat yerinden ibadet mekânına üç kapı ile girilmektedir. Son cemaat yeri yuvarlak kemerlerle birbirine bağlı sekiz mermer sütunun taşıdığı yedi kubbe ile örtülüdür. 
 
KONAK CAMİİ

 Kaynak: Sibel Demirçivi
 
Konak, diğer ismiyle Yalı Camisi, Saat Kulesi'nden sonra Konak Meydanı’nın en kıdemli yapılarından biri olarak gösterilmektedir. Cami, 1754 yılında Mehmet Paşa’nın kızı Ayşe Hanım tarafından yaptırılmıştır. Yapıldığı dönemde deniz kenarında bulunduğu için “Yalı” ismini almıştır.

Konak meydanında, yer alan bu şirin cami, çinileri ve sekizgen planıyla dikkatleri çeker. Çiniler, 19. yüzyıl Kütahya çini geleneğinin en güzel örneklerini yansıtmaktadır. Taş ve tuğla malzemeyle birlikte inşa edilen cami, tek kubbeli bir yapıdır. Cami, en son Kurtuluş Savaşı öncesinde Tahsin Sermet tarafından onarılmıştır.
 
 
 
SALEPÇİOĞLU CAMİİ
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Kaynak: Sibel Demirçivi

Birinci Beyler Sokağı ile Kestelli Caddesi arasında kalan bölgede yer alan cami, görkemli mimarisiyle dikkat çekmektedir. Salepçizade Hacı Ahmet Efendi'nin vasiyeti gereği İzmir Kadısı Mehmet Emin Efendinin nezaretinde 1897-1907 yılları arasında inşa edilmiştir. İzmir de 20. yüzyıl başlarında inşa edilen camilerden biri olan Salepçioğlu Camisi'nin önemli özelliği; üst kat cami, alt kat medrese olarak ana simetri ekseni üzerinde bir bütünlük içinde tasarlanmasıdır. Caminin dikkat çeken diğer özelliği büyük bir vakıf eseri olmasıdır. Camiyi yaptıran Salepçizade Hacı Ahmet Efendi yaklaşık 80 adet dükkân ve iki büyük hanın gelirlerini cami için kullanılmak üzere bırakmıştır. 
 
İzmir’in en güzel camileri arasında gösterilen cami, mihrap ve minber beyaz ve gri mermerdendir. Minberde geometrik desenler ve bitki motifleri bulunmaktadır. Caminin üst katına dar ve işlemeli ahşap bir merdivenle çıkılmaktadır. Minarenin, cami kitlesinin saçağına kadar yükselen sekizgen kaidesi koyu nefti kesme taş ve beyaz mermer ile oluşturulmuştur. Sekizgen kaide üzerine daire kesitli inşa edilmiştir. Caminin dış duvarları mermer ve koyu yeşil renkli taşlarla kaplıdır.
 
ŞADIRVAN CAMİİ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Kaynak: Sibel Demirçivi
 
Kemeraltı Anafartalar Caddesi’nde bulunan cami, ismini yanında ve altındaki sekiz sütunlu şadırvandan almıştır. Bu nedenle de Şadırvanaltı Camisi de denilmektedir. Ünlü seyyah Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesinde söz edilen kitabeye göre cami, 1637-1638 yılları arasında Bıyıkoğlu Mahmud tarafından yaptırılmıştır. Evliya Çelebi bu seyahatnamede Şadırvan Camisini “Bir Beyaz İnciye” benzetmektedir. Caminin doğu kısmında tek şerefeli bir minaresi, batısında da bir kütüphanesi bulunmaktadır. Şadırvan Camii, mimari ve süslemesiyle barok ve empire izlerini taşıyan bir yapıdır.


 
NATURZADE CAMİİ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 Kaynak: Sibel Demirçivi
 
İki Çeşmelik Caddesi üzerinde bulunan Naturzade Camisi, iç mekânında kullanılan ahşap işçiliği ve dış kapı girişinde bulunan binek taşı ile dikkatleri üzerine çekmektedir. 17. yüzyılın ikinci yarısı ile 19. Yüz yılın başlarında yapıldığı düşünülen caminin kim tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. 1874 yılında Hacı Mustafa Efendi tarafından büyük bir tadilat yaptırılmıştır. Bazı kaynaklarda 'Kadızade Camii' ya da 'Natırzade Camii' olarak da belirtilmektedir. Bahçesinde küçük bir hazire bulunmaktadır. 

 

Buraya sığdıramadığım ama en az yukarıda yazdıklarım kadar eski ve değerli Kemeraltı camilerini de sizlere belirtmek istiyorum; Başdurak Camii, Esnafşeyh Camii, Hacı Mahmut Camii, Hacı Mehmet Camii, Kahraman Mescit Camii, Kemeraltı Camii, Kestane Pazarı Camii, Odun Kapı Camii.