22 Tem 2017
Otuzbeşlik

La Dee Eda: Kendini Müzikle Anlatıp, Dünyayı Müzikle Anlayan Kadın

Daha küçük yaşlarda müziğe gönül veren, kariyerinin 14 yılında müzik eğitimi veren Eda; müziğe tutkuyla bağlı. Öyle ki; söylediği şarkıları dinlediğinizde de "Eda müzik için yaratılmış!" diyorsunuz. Eda, klasik piyanoyu, caz etkisinde bir atmosferde Indie Pop / Rock sesleriyle harmanlıyor ve müziğini "Modern Çağ Piyano Kronikleri" olarak tanımlıyor. Müziğe ve İzmir'e böylesine bağlı olan ve üretmeyi seven birini bulunca tanıyıp, tanıştırmamak olmaz. Biz sorduk, güzel kalbiyle, sesiyle Eda cevapladı. 

Kaynak: La Dee Eda 

Müzik kariyerinizin başlama hikayesi nasıl oldu?

Kendimi anlatmak ve dünyayı anlamak için müziğe bir dil olarak yöneldim. Müzik tutkum küçük yaşlarda piyano başında şekillendi. Eğitim hayatımı klasik müzik üzerine tamamladım. Uzun yıllar boyunca çeşitli orkestra ve oda müziği gruplarında müzisyenlik yaptım. Konservatuar yıllarım boyunca da kendimi yine piyano ile anlatmaya ve müzik yazmaya devam ettim. Bütün bu birikim yaklaşık dört yıl önce kayıtlarımı Soundcloud üzerinden paylaşmaya başladıktan sonra dinleyici buldu. İnternet bu süreçte önemli rol oynadı. Sofar İstanbul’dan davet alıp ilk La Dee Eda konserini verdikten sonra her şey hızlıca ilerlemeye başladı. Hala birlikte çaldığımız grup arkadaşlarım bana katıldılar. İzmir ve İstanbul bağımsız müzik piyasasından birçok prodüktör, müzisyen, organizatör ve müzik yazarları ilgi gösterdiler. Partapart şirketi ile ilk single’ı yayınladık. Kendimi kısa sürede festivallerde çalarken, yurtdışında konser verirken buldum.
 
İlgilendiğiniz müzik tarzı sizin hangi yönlerinizi anlatıyor?

Dinlediğim ve takip ettiğim müzik tarzları çok çeşitli. Yaptığım ortak projeler ile benim de yazdığım ve seslendirdiğim skala genişledi. Sanırım yaratım sürecinde tek başına odaklanmayı daha çok seviyorum. Birlikte üretmenin de bambaşka bir akışı ve enerjisi var ama çoğunlukla fırsat bulduğum anlarda tuşların başında yalnız kalarak yazıyorum. Tek başıma defalarca gözden geçiriyorum. Bu günlük yaşamımda da böyle. Bütün temponun arasında mutlaka kendime çekilme ve bütün sosyal iletişimden kısa bir süreliğine olsa da uzaklaşarak “ben” anı yaşamaya ve “ben”i gözden geçirmeye ihtiyaç duyuyorum. En çok etkilendiğim ve iz bırakan müzisyenler de genelde tekli vokalist & sözyazarları oldu.

Dinleyerek büyüdüğünüz, örnek aldığınız müzisyenler kimler?
Freddie Mercury, Tori Amos, Daniel Johns, Beethoven, Chopin.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: La Dee Eda
 
İzmir'de özellikle beğendiğiniz müzisyenler var mı?
İkamet olarak artık İzmir’de olmasalar da Portecho'yu çok seviyorum; burada ikilinin hiç bir performansını kaçırmadım. Eski gruplardan Punch'ın vokali Burak Çakaloz’u canlı dinlemeyi ve seçkilerini çok severdim. Cover grupları dışında, İzmir’de kısıtlı olanak bulunduğu için kendi şarkılarını sürekli seslendirebilen isim ne yazık ki fazla yok. Bir süre sonra herkes İstanbul’da veya yurt dışında alıyor soluğu.

En son hangi kitabı okudunuz?
George Orwell - Hayvan Çiftliği en son okuduğum, Yuval Noah Harari - Sapiens okumakta olduğum kitap.

Şarkılarınızdaki sözleri siz mi yazıyorsunuz? Eğer yazıyorsanız bugünlerde ne anlatmak istiyorsunuz?
Evet sözleri ben yazıyorum. Bol seyahat ediyorum. Farklı yerlerde farklı hayatçıklar yaşamayı seviyorum.  Yaşadığım, gördüğüm ve hissettiklerim ile eve döndüğümde çevrelendiğim atmosferde, olaylar ve insanlar arasındaki inanılmaz benzerlikleri ve inanılmaz farkları yeniden keşfediyorum. Bu gezegende, bu yüzyılda insan... Temelde insanca şeyler. (Gülüyor.)

Yakın vadede gerçekleşmesi için çabaladığınız bir hayaliniz var mı?
Dünyada olmayı en çok sevdiğim şehir Berlin’de eğitim ve müzik kariyerime devam etmek.


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Kaynak: La Dee Eda
 
Eda'yı dinleyenler nasıl bir tecrübe yaşıyor sizce?
Beni dinlediğinizde hissedecekleriniz şu ya da bu diye sıralamak imkansız. Belki yıllar yılı sizin de sevip, tekrar tekrar dinlediğiniz bir şarkıyı daha önce duymadığınız bir dokuda duyunca şaşırıp, zevk alıp sonuna kadar merakla dinleyeceksiniz. Kendi şarkılarım ve çalmayı söylemeyi sevdiğim şarkılar arasında bir üslup ve bağ var. Belki bu hikaye sizi etkileyecek ve sakince hem orada olup hem de uzaklara gideceksiniz. Ya da avangart olduğumu düşünüp sigaraya içmeye çıkıp hiç geri gelmeyeceksiniz. (Gülüyor.)

Sahip olmadığınız ama en çok kendinizde olmasını isteyeceğiniz özellik?
İyi gitar çalabilmek!
 
Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Bahar ve yaz dönemi süresince konserlere ara verdim. Yeni işler için beslenme zamanı diyelim. Yeniden sahnede olmayı hem ben hem grup arkadaşlarım çok özledik. Yeni bir single ile sürpriz yaparak başlamak istiyorum. Yakında tekrar görüşmek üzere!